Devrimci İşçi Partisi Gençlik Komiteleri 1 Mayıs Bildirisi

Köle ve itaatkâr gençlik yetiştirme projesine karşı 1 Mayıs’ta alanlara!

İşçilerin, gençlerin, kadınların, tüm ezilenlerin mücadele günü yaklaşırken egemenlerin eteklerindeki taşlar bir bir dökülüyor. Sermayenin İslamcı kampının temsilcisi AKP, 4+4+4 yasasını, sokakta tüm gösterileri ezerek, mecliste ise oldu bittiyle geçirdi. Çocuk gelinlerin ve işçilerin önünü açan, ilköğretimin dini referanslarla düzenlenmesini savunan bu yasayla AKP, ilköğretimden başlayarak kendi militan gençliğini yetiştirmeyi hedefliyor. Düzene sımsıkı bağlı, haklıyla haksızı birbirinden ayıramayan, kitaplardan kafasını kaldırmayan özcesi itaat etmeyi özümsemiş bir gençlik kurgulanıyor! Yönetmenin AKP, yapımcının kapitalizm, başrolde üniversitelerin olduğu, figüran rolüne ise öğrencilerin seçildiği bir orta oyunu sahneleniyor!

Gençlik, itaatkâr ve köle olmalı ki mızrak çuvala sığsın!
Senaryo çoktan hazır. Kapitalizm, üniversite gençliğini koyun gibi yetiştirmeli ki; ileride etinden ve sütünden rahatça yararlanabilsin, “ekonomi bu kadar tıkırındayken” işsiz olmasının hesabını sormasın! İtaat etmeyi, en büyük vazife olarak öğretsin ki; eğitimin ticarileşmesine, har(a)çların artmasına, Bologna süreci adıyla öğrencinin müşteri haline getirilmesine, polisin kampüslerde cirit atmasına ses bile çıkarmasın! Öğrenciler köleleşsin ki; okuma yazma dahi bilmeyen Arap yoksullarının cesaretini, Yunanistan’dan, İspanya’ya eğitim sistemine meydanları dolduran yüzbinlerce üniversiteliyi kendine örnek almasın!
Fakat mızrak çuvala çoktan sığmıyor. Dünyada milyonlarca emekçi ve yoksul, kapitalizmin yarattığı yıkıma karşı meydanları komünleştiriyor. Daha dün birbirini ulusal farklılıklarından dolayı boğazlayan erkekler ve kadınlar, ekmek ve özgürlük davasında birleşiyor. Bu isyanı, başkaldırıyı, cesareti zafere götürecek, devrim dalgasını bu topraklarda da omuzlayacak bir Devrimci İşçi Partisi inşa ediliyor.  

Öğrencilerin yeri, dünyayı elleriyle yaratan ve sarsacak olan emekçilerin yanı olmalı!
Yerimiz; okulları, hastaneleri, yolları, otelleri, kampüsleri ve daha pek çok şeyi var eden, işçi sınıfının yanı olmalıdır. 1 Mayıs’ta, çoğumuzun şimdiden arasına katıldığı, bir kısmımızın da mezun olunca katılacağı işçi sınıfının devrimci kortejinde buluşalım. Bizi yok sayanlara, itaatkâr ve köle olarak yetiştirmeye çalışanlara karşı safımızı şimdiden seçelim. Sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyayı, eğitimin parasız ve bilimsel olduğu, üniversite kapısının emekçi çocuklarına değil; sermayeye, satıra, copa kapalı olduğu bir üniversiteyi, Özgür Emekçiler Üniversitesi’ni savunalım.
Devrimci İşçi Partisi, 1 Mayıs’ta, öğrencilerin enerjisini, emekçilerin gücüyle birleştirmeye çağırıyor. O gençliğin talepleri ancak dünyayı yaratan bir sınıfın, işçi sınıfının partisiyle zafere ulaşabilir. O halde 1 Mayıs’ta figüran değil, başrol oynamak için alanları dolduralım!

Yaşasın 1 Mayıs!
İtaatkar ve köle gençlik olmayacağız!
Para, satır, cop üniversitelerden dışarı!
Parasız, bilimsel, eşit, anadilde eğitim için Özgür Emekçiler Üniversitesi!